top of page

Farklı Kişilikler, Farklı Yaklaşımlar: Çatışmada Doğru Stili Seçmek



Günlük hayatımızda ya da iş hayatımızda sağlıklı ilişkiler sürdürmenin önemli bir parçası çatışma yönetimidir. Çatışmalar her ne kadar olumsuz bir durum olarak görülse de, aslında doğru yönetildiklerinde gelişime ve yaratıcılığa kapı aralayabilirler. Bu “doğru yönetme” sürecinde çatışmalara olan yaklaşımlarımız, diğer tanımıyla onları “ele alma biçimlerimiz” önemli bir rol oynar. Bazen çatışmayı ele alma biçimi, bazen yaklaşım bazen de çözüm stratejileri olarak karşımıza çıkan bu çatışma stillerini iyi tanımak oldukça önemlidir Bu yazıda, bu stillerin neler olduğunu ve en uygun yaklaşımın nasıl belirlenebileceğini tartışmak istiyoruz.



 

Çatışma Stilleri: Farklı Yaklaşımlar

Farklı çatışma çözme yaklaşımlarının sistematik bir şekilde incelendiği ve karakteristik özelliklere sahip olan stillerin bir başlık altında toplanmaya çalışıldığı çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Bu anlamda, 1970'lerde Kenneth W. Thomas ve Ralph Kilmann tarafından geliştirilen Thomas-Kilmann Envanteri (TKI), çatışma çözme stillerini sınıflandırmak için yapılan en kapsamlı çalışmalardan biridir. Bu envantere göre beş temel çatışma çözme stili vardır:

  • Rekabetçi (Yarışmacı): Bu yaklaşımda, kişi kendi hedeflerine önem verip karşı tarafın hedeflerini önemsiz görür. Rekabetçi stilgenellikle tarafların hızlı bir şekilde çözüme ulaşmak istediğinde ve çözüm için zamanın kısıtlı olduğu durumlarda kullanılır. Bu stratejinin kullanıldığı uyuşmazlık çözümü süreçlerinde kazan kaybet sonucu daha sıklıkla gözlemlenebilir. 

  • İşbirliğine Açık: Bu stratejide taraflar hem kendi hem de karşı tarafın çıkarlarına önem verir. İki tarafı da memnun edecek bir sonuç bulmak için birlikte hareket ederler. Bu strateji genellikle eşit güçteki tarafların yeterli zamana sahip olduklarında kullandığı bir stil olarak karşımıza çıkar.

  • Kaçınmacı: Kaçınmacı yaklaşımda kişi hem kendi çıkarını hem de karşısındakinin çıkarını önemsemez. Bu stratejiyi kullanan taraflar genellikle uyuşmazlığı görmezden gelme eğilimindedir. Taraflar aralarındaki sorundan çok ilişkilerine önem verdikleri durumlarda bu stratejiye başvururlar. 

  • Uyumlu: Bu yaklaşımda, kişi karşı tarafın amacını önemserken, kendi hedefine çok önem vermez. Tarafların esnek olduğu bir stratejidir Genellikle taraflardan birinin güçlü diğerinin güçsüz olduğu uyuşmazlıklarda kullanılır. 

  • Uzlaşmacı: Uzlaşmacılık tarafların önemli gördükleri amaçlarına ulaşabilmek için bazı şeylerden vazgeçerek orta yolu bulma çabasıdır. Genellikle eşit güce sahip olan taraflar arasında kullanılan bu yaklaşımda, amaç çözüme hızlı bir şekilde ulaşmaktır. Bu sebeple tavizlerin sıklıkla gözlemlendiği bir stratejidir. 

 


 

Peki Çatışma Stillerimizi Neler Şekillendirir?

Çatışma stillerini bu beş kategoriye ayırmak işleri kolaylaştırıyor gibi gözükse de aslında bu kategoriler dahilinde ya da haricinde rol oynayan başka faktörler vardır. Kişilik özelliklerimizin yanı sıra kökenimiz, ailemiz, içinde yaşadığımız baskın kültür, içinde büyüdüğümüz veya ait olduğumuz herhangi bir alt kültür, nasıl sosyalleştiğimiz vb. faktörler; çatışmaları nasıl yönettiğimiz, müzakere ettiğimiz ve dönüştürdüğümüz konusunda büyük bir rol oynar. 


 

Hangi Stili Kullanmalıyım?

Aslında bu sorunun mutlak bir cevabı yok. Doğru yaklaşım, çatışmanın türüne, karşıdaki kişiye ve içinde bulunduğumuz duruma göre değişir. Kişilik özellikleri elbette çatışma çözme stillerini etkileyebilir ancak asıl belirleyici unsur, var olan çatışmanın kendisidir. Örneğin, öfkeli biriyle tartışırken kaçınmacı olmak faydalı olabilirken, acil bir durumda rekabetçi yaklaşım daha etkili olabilir. Ya da uzun vadeli bir ilişki söz konusuysa işbirlikçi yaklaşım daha uygun olacaktır. Her stilin kendine özgü riskleri ve kazançları vardır. Farklı stiller hakkında bilgi sahibi olmak, kendimizi ve karşıdaki kişiyi anlamak ve en iyi çözümü bulmak için bu bilgileri kullanmak çözümcül yaklaşımlarımızı geliştirirken önemlidir. Önemli olan, farklı stiller arasında esnek olabilmek ve duruma göre en uygun olanı seçmektir.


Karşıdaki kişiye, sorunun niteliğine ve içinde bulunduğu duruma göre farklı stiller kullanmak gerektiği unutulmamalıdır. Önemli olan, genellikle kullandığınız stili ve bunun çevrenizdekileri nasıl etkilediğini fark etmektir. Bu farkındalık, çatışmaları daha yapıcı bir şekilde çözmenize yardımcı olacaktır.


 

Sonuç Olarak:


Çatışmalara yaklaşırken en uygun stili belirlemek ve daha da önemlisi çözüme en yapıcı bir şekilde gidebilmek için şu noktalara dikkat etmek önemlidir:

  • Önce kendimizi ve kendi eğilimlerimizi gerçekten iyi tanımak,

  • Bize en yakın olan veya sık sık çatışma yaşadığımız kişilerin tarzlarını ve varsayılan stratejilerini anlamaya çalışmak,

  • Tanımadığımız ve stratejisini bilmediğimiz kişilerle yaşadığımız çatışmalara daha fazla dikkat ve merakla yaklaşmak. 


Bununla birlikte, çatışmalara yaklaşırken mutlak varsayımlarımızın ve/veya genellemelerimizin neler olduğunu fark etmek ve bundan kaçınmak ayrıca önemlidir (özellikle, farklı kültürlere sahip bireylerle yaşadığımız çatışmalarda, sıklıkla kişinin sosyal kimliğine odaklanma eğiliminde olabiliriz, bu da bizi gerçek sorunun özüne ulaşmaktan alıkoyabilir. Ancak, asıl muhatap olduğumuz kişi, sosyal veya kültürel kimliği değil, bizzat kendisidir. Bu nedenle, genel varsayımlardan kurtulmak ve karşımızdakini birey olarak değerlendirmek, doğru çatışma stilini belirlemede etkili bir adım olacaktır.)


 

Gönderimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz! Conflictus olarak, geri bildirimlerinizi ve görüşlerinizi merakla bekliyoruz.


Dilara Gök

Conflictus Uyuşmazlık Çözümü Eğitim ve Danışmanlık

🔗 Çalışmalarımız hakkında daha fazla bilgi edinin: https://www.conflictus.co

📢 Bizi takip edin: Twitter, LinkedIn, Instagram

📧 Bize ulaşın: info@conflictus.co







3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page